SEKMEN: “MEKKE’NİN FETHİ İSLAM TARİHİNİN DÖNÜM NOKTASIDIR”
Gnc.T:31.12.2016

Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Mekke’nin fethi dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Sekmen, mesajında şu görüşlere yer verdi: “Yeryüzünün kalbi ve tevhidin timsâli kutsal mâbedimiz Kâbe’mizle şereflendirilen en mukaddes İslam şehri Mekke’nin fethinin 1386’ncı yıldönümünü idrak ediyoruz. Mekke’nin fethi, İslam Tarihi’nin bir dönüm noktasıdır. Miladi 630 yılında gerçekleşen bu fetih, Peygamber Efendimizin şanlı zaferiyle taçlanmıştır. Hatırlanacağı gibi Fahr-i Kâinat, Sultânı Enbiyâ, iki cihanın güneşi Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.), İslam ordusuyla hicretin sekizinci yılında Fetih Suresi’ni okuyarak Mekke’ye girdi. Sevgili Peygamberimiz, İsra Suresi’ni 81. ayetini okuyarak o muhteşem iman gücüyle Kâbe’de bulunan putları birer birer devirdi. Daha sonra da beraberindeki Müslümanlarla Kâbe’yi tavaf etti. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V.), engin merhameti ve bağışlayıcılığıyla burada da gönülleri fethetti. Mekke’nin fethi bize küfrün geçici, imanın kalıcı, küfrün arızi, imanın daimi olduğunu gösterdi. Fetih sonrası Mekke kapıları Müslümanlara açıldı, tevhit bayrağı Kâbe-i Muazzama’da İslam’ın nuruyla dalgalandı. Asırlar önce İslam davası için gerçekleşen bu fetih, tarihi şan ve şereflerle dolu ecdadımıza her zaman örnek teşkil etti. İşte bu fetih ruhunu biz 15 Temmuz’da da gördük. Tank, tüfek ve bombaların sesine, fethi müjdeleyen tekbir sesleriyle karşılık veren şehitlerimizi asla unutmadık ve unutmayacağız da…”

 

TEVHİD VE İSLAM ŞUURU

Başkan Sekmen, mesajında güzel ahlakın önemine vurgu yaptı. Fahri Kâinat Efendimizin insanoğluna örnek teşkil eden ahlakıyla Müslüman çocukların yetiştirilmesi gerektiğine dikkati çeken Başkan Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüz toplumu, post modern bir kültür emperyalizmi tehlikesi altındadır. Toplumun sosyal katmanlarına nüfuz eden bu tehlike, Müslüman milletlerin geleceklerini kuşatarak imanlı yeni nesillerin yetişmesine engel olmaktadır. Tüketim endüstrisi; çocuklarımız ve ailelerimizi kimi zaman tanımlanamayan bir uyuşukluk ve tembelliğe yönlendirerek, onları İslam şuurundan uzaklaştırmaktadır. İslam coğrafyasının umudu olan Yeni Türkiye’nin neslinin, tıpkı asımın nesli gibi imanlı ve irfanlı gençlerden oluşması gerekir. Tevhidsiz bir toplum düşünülemez. Bu nedenle çocuklarımızı İslam şuuru ve Peygamberimiz Seyyid-i Kâinat Hazreti Muhammed’in (S.A.V.)  sevgisi ve onun muhteşem ahlakıyla yetiştirmeliyiz.”