Önder İmam Hatip Mezunları Derneği Erzurum Bölge Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen ‘İstikamet Üzere’ adlı konferans yoğun bir katılım ile yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da katıldığı konferans Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Hafız Alperen Deligöz’ün Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, konferans için hazırlanan video gösterimiyle devam etti. İmam Hatip öğrencileri adına manifesto okunan programın sürpriz konuğu ise Heredot Cevdet olarak bilinen ünlü tiyatro sanatçısı Hasan Kaçan oldu. Hasan Sabbah’ı kendine has üslubu ile katılımcılara anlatan Kaçan, 15 Temmuz’da halkın gösterdiği kahramanlığa da vurgu yaptı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Erzurum İmam Hatipliler Derneği (ERZİMDER) Başkanı Cemil İlbaş, gerçekleştirilen konferansın hayırlar getirmesini temenni ederek emeği geçenlere teşekkür etti. Erzurum Büyükşehri Belediye Başkanı Mehmet Sekmen yaptığı konuşmada, ilmin ve bilimin öneminden bahsetti. Büyükşehir Belediyesi olarak her fırsatta insanların bilime ve ilme doğru yönelmesi için çalışmalar yaptıklarını söyleyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Bizim Erzurumlulara iki vaadimiz vardı. Bunlardan biri belediye hizmetlerinin en iyi şekilde yerine getirilmesiydi. Göreve başladığımızdan beri bu hizmetler devam ediyor. Bir diğer vaadimiz ise şehrimizin sosyal, sanatsal ve kültürel değerlerini faaliyetlerle medeniyetimize uygun biçimde icra edeceğimiz şeklindeydi. Bu kapsamda şehrimizin hemen her ilçesinde 20’yi aşkın ESMEK kursu açtık. Bir yandan da 14 bilgi evinin yapımı devam ediyor. İstiyoruz ki gençlerimiz bu tip sosyal faaliyetlerden istifade etsinler. Biz, ilmi ve bilimi çok önemsiyoruz. Bunun için çalışmalar yapıyoruz.”
“İLİMLE AYDINLANMAYI EMREDEN MUHTEŞEM BİR DİNİN MENSUPLARIYIZ”
Başkan Mehmet Sekmen, “İnsanların ve toplumların yükselmesi, insanlığın huzur ve mutluluğa erişmesi ancak ilim, sağlam ve faydalı bir bilgi sayesinde mümkündür” diye konuştu. “Sevgili Peygamberimiz, ümmetine ve insanlığa, hem dünyada hem de ahirette huzuru ve mutluluğu yakalayabilmeleri için ilmi hedef göstermiştir” diyen Başkan Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yüce dinimiz İslam; her şeyden önce okumaya ve öğrenmeye, ilme ve araştırmaya büyük önem vermiş; okuyup öğrenmenin, araştırıp bilgi sahibi olmanın önünde hiçbir mazeret ve engel tanımamıştır. Hazreti Muhammed ve onun şahsında tüm insanlara okumayı, düşünmeyi, ilimle aydınlanmayı emreden bir dinin mensuplarıyız. Asırlar önce bütün dünya buhranlar ve cehaletin karanlığı içerisinde boğulurken, toplumlar bilgi, hak ve hukuk gibi kavramlardan bihaberken, İslam güneşi insanlığa ‘Oku’ emriyle doğmuştur. İslâm Dini’nin en güzel öğrenildiği eğitim kurumlarından en önemlisi kuşkusuz İmam Hatip Okulları’dır. Kurulduğu günden beri vatanını ve milletini seven, insanlığa faydalı bireyler yetiştiren ve dini öğretilerin insanlara aktarıldığı eğitim kurumlarımız, istikamet üzere doğru yolda ilerleyen bir neslin yetişmesi için yıllardır ülkemize nice bürokratlar ve nice devlet adamları yetiştirmektedir. İstikamet doğru yoldur. Göklerde ve yerde olan her şeyin sahibi olan Cenab-ı Hakk’a giden yol en doğru yoldur. Bu yol Peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yoludur. Dünya ve ahirette mutlu olmanın en büyük anahtarı sırat-ı müstakim üzere olmaktır. Bu nedenle geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi, milli, manevî ve kültürel değerlere uygun yetiştirmek, anne-baba, idareci, yönetici, eğitimci kısacası toplum olarak hepimizin en asli görevidir. Nitekim Yüce Allah, dini ve ahlakî prensiplere sahip çıkarak kimlik ve şahsiyetimizi korumamızı emretmiş ve şöyle buyurmuştur: ‘İşte bu din, benim dosdoğru yolumdur. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size emreder.’ Sevgili Peygamberimiz de bizleri ahlakî çöküntüye neden olabilecek, birlik ve beraberliğimizi bozacak başka milletlerin örf ve adetlerini benimsemekten sakındırmıştır. Yüce Allah bizleri doğru yoldan, sırat-ı müstakimden ayırmasın.” Konferansta konuşan ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, Müslümanların yeniden toparlandığını belirti. Bekiroğlu, "Bizler batı karşısında geri çekilmek zorunda kaldık. Emperyalistler bizi sömürerek, tabiri caizse kendi kuşatmalarına aldılar, ama son 50-70 yıl arasında tüm İslam âlemi yeniden toparlandı. Önce belli alanlarda faaliyetler başladı, belli alanlarda yollar kat edildi, her geçen gün yeni mevziler kazandık. Şuanda nerdeyse bütün alanlarda; siyasisinden, diplomasiye, kültüründen, sporuna kadar bütün alanlarda Müslümanlar mesafe kat etti. O yüzden istikamet derken bu yürüyüşümüzü, bu hikâyemizin geri kalan kısmını göz ardı etmezsek istikamet mevzusunu tam anlamıyla kavramış oluruz. Hikâye devam ediyor, yürüyüşümüz devam ediyor” şeklinde konuştu.
“İSTİKAMET ALLAH YOLU OLMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Dünya Etnospor Konfederasyonu Genel Başkanı Bilal Erdoğan da, FETÖ elebaşı teröristini isim vermeden Hasan Sabbah’a benzetti. İstikametin Allah yolu olması gerektiğini söyleyen Erdoğan, kendi tarihimizi kendi çocuklarımıza vermeye sakındığımızı ve Türkiye'nin dünyada meydana gelen çalkantılar arasında yoluna devam ettiğini ifade etti. Erdoğan, şunları söyledi: “Bir hilafet üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi inancına düşman bir nesil yetiştirdi. Bu nasıl oldu? Onun üzerinde düşünüp taşınmak lazım. Tarihi doğru okumak lazım… Kendi tarihimizi kendi çocuklarımıza vermekten sakındık. İnşallah şimdi tarihimizi öğrenmeye başladık. Ve daha nice yakın tarihin, sayfalar arasına sıkışıp kaldığını fark ediyoruz. Her geçen 10 yıl bu millet, 'Kendi özümle barışık olacağım, ben kendimle huzur içinde yaşamaya çalışacağım' yönünde adımlar atmaya başladı. 15 Temmuz da bu adımların bir mihenk noktası oldu. Allah, bizleri O’na kulluk edelim diye yarattı ve ondan sonra bize istikameti verdi. ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’ istikameti. İstikamet üzere olmak bize, ‘Hedefe varın ve orda durun’ anlamına gelmiyor. ‘Devamlı hedefe doğru gidin’ diye vaaz ediyor. Bazıları maalesef etrafındaki insanlara Hasan Sabbah gibi sahte cennetler vaat etti. Onlara, istikamet üzere değil, sonuçta durmayı emretti. Kuran’a inanan insan buna aldanmamalı. ‘Zaferde değil, seferde olmak’ emredildi. Yani Kâbe’de değil, Kâbe’nin yolunda olmayı emretti. Birileri Hasan Sabbah gibi cennet vaat ettiği zaman, ‘Sen zaferi nereden bilebilirsin ki ?’ demesi lazım.”
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerinden Yard. Doç. Dr. Mehmet Göktaş, okuduğu şiirlerle konferansta duygu dolu dakikaların yaşanmasına neden oldu.