ERZURUM’UN DEMOKRASİ NÖBETİNDE MİLLİ RUH DORUKTA
Gnc.T:27.07.2016

Erzurum’un demokrasi nöbetinde var olan milli ruh adeta doruğa yükseldi. Yakutiye Kent Meydanı’nda devam eden demokrasi nöbetinin 12. gününde Dadaşlar ay yıldızlı Türk bayrağıyla milli iradesine sahip çıktı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, meydanların istiklal ve vatan sevgisiyle adeta yoğrulduğunu bildirdi. Başkan Sekmen, şöyle dedi: “Yıllarca bu aziz millet; teröre, PKK’ya, onun yandaşlarına karşı büyük bir mücadele verdi. Kürt kardeşlerimiz büyük sıkıntılar, büyük belalar içerisinde kaldı. Bir yandan düşmanlarımız bu oyunu planlarken diğer yandan da bizi öyle bir noktaya ittiler ki, yine bu milletin evlatlarını merdiven altlarında sözde, ‘İnanan, Müslüman gençlik yetiştireceğiz’ diye kandırdılar. 40 yıldır bir satılmış ajan grup çalışıyor. Bu milletin evlatlarını alıp, ajan olarak, düşman olarak bu milletin, bu devletin kurumlarına yerleştirdiler. Bir taraftan bir terör gurubu Kürt kardeşlerimizin evlatlarını kandırarak dağa çıkartıyor. Onları devletimize, milletimize düşman hale getiriyor. Diğer yandan bir başka terör grubu bir başka gerekçeyle yine bu milletin evlatlarını bu millete, bu devlete düşman hale getiriyor. Bütün bunların neticesinde bir hedef var. Bu satılmış hainler neden bunları yapıyorlar? Bu milletin 200 yıldır bir sıkıntısı var. Bu sıkıntı, devlet bütçesinin denk olmayışıdır. Devlet bütçesini bir türlü denkleştiremediği için Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı. Onun yerine bu millet canını pahasına, kanı pahasına bir devlet kurdu. Ama bu devleti de kendi haline bırakmadılar. İnsanlarımız yıllarca canını dişine takarak uğraş verdi. Hep beraber, ‘Bu bizim şehirlerimize, Anadolu’ya niye fabrikalar yapılmıyor, yollar yapılmıyor? Bu ülkenin sadece İstanbul’u, Ankara’sı, İzmir’i, Bursa’sı, Kocaeli’si mi var? Niye yatırımlar Anadolu’ya gelmiyor?’ dedik. Yıllarca bizi hep başka milletlerden, devletlerden alışverişe zorladılar. Silahımızı, topumuzu, tankımızı, arabamızı, uçağımızı, helikopterimizi, bilgisayarımızı, cep telefonumuzu onlardan aldık. Ne icat varsa onlar yaptılar. Bize dediler ki, ‘Burası tarım ülkesi siz sadece tarımla uğraşın.’ Biz tarımla uğraştık ama kamyonlar dolusu buğday verdik karşılığında bir akıllı telefon alamadık. Kamyonlar dolusu çavdar, arpa verdik karşılığında bir traktör alamadık.”

 

“DÜŞMANIN HAİN OYUNLARINI BOZMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

“Ne zaman bu milletin evlatları, ‘Sanayi’ dediyse, ‘Ağır sanayi’ dediyse, ‘Kalkınma’ dediyse önlerini kestiler ve fırsat vermediler. Sizlerin güçlü desteğiyle son 15 yılda Türkiye Cumhuriyeti bir şeyi başardı, bütçesini denk hale getirdi. Onun içindir ki IMF’ye olan borçlarımız kapatıldı. Devletimizin borcu kalmadı” diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Yine zaman zaman yalanla, iftirayla, dedikoduyla milletimizi kandırmaya gayret ettiler ama sizler inanmadınız. ‘Devleti büyük borç altına soktular’ dediler. Hâlbuki devletimizin borcu kalmadı. Merkez bankamızın kasası paralarla doldu. Onun içindir ki bu mücadeleyi verir hale geldik. Son 15 yıldır bir yandan kalkınma hamlesi devam ederken bir yandan da oyun üzerine oyun oynanarak bir takım engellemelerle karşı karşıya kaldık. Ama en son 15 Temmuz akşamı bütün milletimiz gördü ki, bu oyunların bütün nedeni, bu milletinin kalkınmasını durdurmak; bu milletin lideri olan, bu milletin bütçesini düzelten, bu millete yerli, milli silahlar yapan, milli kalkınmayı başlatan Sayın Cumhurbaşkanımızı ve onun ekibini devre dışı bırakmak. Hamdolsun feraset sahibi aziz milletimiz bu oyunu gördü ve sokaklara dökülerek canı pahasına bu oyunu bozdu. İnşallah bundan sonrada hep beraber bu oyunları bozmaya devam edeceğiz.”

 

“ASELSAN MÜHENDİSLERİNİN SIR ÖLÜMÜ ARAŞTIRILSIN”

Sekmen, konuşmasında Aselsan Mühendislerinin ‘İntihar’ denilerek ifade edilen sır ölümlerin araştırılması gerektiğini vurguladı. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda Aselsan’ın üretmiş olduğu önemli cihazlar var. Yalnız, malumunuz Aselsan’da çalışan genç ve dinç beyinli önemli projeler üzerinde çalışan bazı mühendislerimiz ölü olarak bulundu. Buradan işaret ediyorum, hedef de gösteriyorum, devletimizin yetkilileri, yargı mensupları şehit edilen Aselsan’da çalışan kardeşlerimizin ölümlerini tekrar gündemlerine alsınlar, yeniden araştırsınlar. Büyük bir ihtimalle görülecek ki, çünkü artık adres belli oldu, darbe kalkışmasında bulunan bu vatan haini satılmış ajanların bu olayların müsebbibi olmaları muhtemel… Atak helikopterleri yaptık. Türkiye semalarında artık kendi yaptığımız yerli-milli helikopterlerimiz uçacak. Teröristlere karşı kullanmak için İsrail’den satın aldığımız insansız hava araçları yerine, yerli- milli insansız hava araçlarımızı yapar hale geldik. Onun içinde son terör olaylarında başarıyla mücadele veriyoruz. Bu milletin öz ve öz evlatları Altay Tankları’nı yaptı. Artık kendi tankımızı yapar hale geldik. Artık vatanımızın, topraklarımızın savunmasını kendi ürettiğimiz tanklarla yapacağız ve gerekirse bunları dünyaya satacağız. Yerli-milli uçağımız Hürkuş Türkiye semalarında uçacak hale geldi. Pars zırhlı muharebe aracı, Kobra zırhlı aracı ve roket atarlar yapıldı. Savunma füzelerinin yapımını gerçekleştirdik. TÜRKSAT uydularını uzaya yerleştirdik. Görüyorsunuz, siz bunları yaparsanız, siz bütçenizi düzeltirseniz düşmanlar rahatsız olur. Siz IMF’den borç alacak hale düşmezsiniz, IMF’ye borç verecek hale gelirseniz düşmanlar işte o an rahatsız olur. Allah’a hamdolsun bu yolları, bu havalimanlarını, bu köprüleri, bu tüp geçitleri, bu tünelleri, bu tesisleri, bu okulları, bu üniversiteleri, bu hastaneleri yapar hale geldik. Bunun için artık uyanma zamanıdır.”

 

“VATAN TOPRAĞI KANLA YAZILIR”

Sekmen, Türk milletinin tarihi ve geleceği çok iyi tahlil edip uyanık olacağını bildirdi. Sekmen, şunları kaydetti: “Bugün bu meydanda milli irade ve demokrasiyi koruyor, kolluyorsak bunun nedeni de sizlerde var olan vatan sevgisi, millet sevgisi, devlet sevgisi, bayrak sevgisi, ezan sevgisi ve feraset duygusudur. ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ diye bir söz var. Bu hain, kahpe darbe girişimini düzenleyen FETÖ’nün başı satılmış ajan New York Times’ta yayınlattığı yazıda Batı’ya seslenerek, ‘Ey Batı, ben ılımlı İslam’ı oluşturdum. Onun için ılımlı İslam’da sizlerle beraber, size hizmet etmek istiyorum. Bana sahip çıkın’ diyor. Utanmadan, sıkılmadan bunları da yazıyor. Bu satılmış hain yapıyor. Onun için bu milletine, devletinin kurumlarına bomba atan, üzerlerine tank süren, silah doğrultan, kurşun atan satılmış uşaklara, ajanlara, kahpelere yıllarca destek verenler uyansınlar. Uyanın artık! 15 Temmuz’dan bu tarafa göğsünü tanka, bombaya, füzeye, kurşuna siper ederek sokakları, meydanları dolduran siz kahraman halkımıza minnettarız. Sizlere ne kadar teşekkür etsek, sizleri ne kadar takdir etsek azdır. Vatan kolay oluşmuyor. Vatan toprakları kanla yazılıyor. Vatan, ancak can, kan vermekle oluyor. Allah sizden razı olsun. Ümmetin son kalesi olan bu aziz vatanı canınız pahasına bir kez daha korudunuz. Kimin başı belaya düşse sığınacağı yer olarak bu cennet vatanı görüyor.  Ama bu vatan da elimizden giderse sığınılacak yer olarak vatan kabul edeceğimiz başka bir yer yok. Onun için çocuğu, genci, yaşlısı, kadını, erkeğiyle yediden yetmişe düşüncesi, partisi farklı olan insanlarımız hep beraber ellerinde Türk bayrağıyla bu meydanlarda toplanıyor ve ‘Vatan sana canım feda’ diye haykırıyor. Siz aziz milletimize çok teşekkür ediyoruz, sağ olun, var olun.”

Resimler & Fotoğraflar