Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mevlüt Doğan, İstanbul’un fethinin 563’ncü yıldönümü ve Kutlu Doğum dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin İbrahim Hakkı Kubilay İmam Hatip Ortaokulu ile birlikte düzenlediği Kutlu Fetih programı Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programda Kuran-ı Kerim tilaveti, şiir dinletisi, okul korosunun müzik ziyafeti ve semazen gösterisi de yer aldı. Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mevlüt Doğan, programda yaptığı konuşmada, “Vatan toprağı için gerektiğinde canı pahasına her türlü fedakârlığı göze alan ecdadımız, eşsiz zaferlerle dolu bir tarihi bizlere miras bırakmıştır. İnsanlık tarihi adına büyük kazanımlar olan bu zaferler, geçmişimizden geleceğe ışık tutan dönüm noktalarıdır” dedi. Başkan Vekili Doğan, şunları kaydetti: “Bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına yol açan İstanbul’un fethi de, bunlardan birisidir. 563 yıl önce bu ay cihan padişahi Fatih Sultan Mehmet Han, şanlı ordumuzla birlikte İstanbul’u Bizans’ın elinden alarak Peygamber Efendimizin müjdesine mazhar olan Dünya kentinin İslam şehri olmasına vesile olmuştur. Bu bakımdan İstanbul’un fethi, sadece kuvvet üstünlüğüne dayalı olarak kazanılmış bir savaştan ibaret değildir. Bu fetih, inanç ve bilginin gücüyle, hakkın, adaletin, sevgi, saygı ve hoşgörünün insanlığa armağan edildiği büyük bir zaferdir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimizin, ‘İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onu fetheden asker ne güzel askerdir’ şeklindeki müjdesi bu fethe, farklı bir anlam ve önem kazandırmıştır” dedi.
PEYGAMBERİMİZİN HAYATINI ÖRNEK ALMALIYIZ
Başkan Vekili Doğan, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V.) hayatının sürekli örnek alınması gerektiğini söyledi. Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’un fethini müjdeleyen Sevgili Peygamberimizi anmak ve anlamaktaki asıl gaye; evrensel olan nübüvvetini, Allah’a olan tevekkül ve itimadını, Kur’ân’a dayanan yüce ahlakını anlamaktır. Onu anlamak; insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, fazilet ve cesaretini, kısacası insanlığa sunduğu değerleri ve hayat biçimini anlamaktır. ‘Biz, ümmeti olarak, Efendimizin hayatını örnek alıyor muyuz?’ diye düşünmek ve hatalarımızı gözden geçirmektir. Bizlere bu noktada düşen görev imanlı ve eğitimli bir neslin yetişmesi için imkân sağlamaktır. Sizlere düşen görev ise Fetih ve Fatih şuuruyla yetişen şanlı ecdadımızı layık bir şekilde okuyup milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmanızdır. Şunu unutmayın ki İslam ümmetinin geleceği sizlere bağlıdır. Müslüman coğrafyasının hamisi olan bu güzel ülkenin yarınları sizlerin ufkuyla şekillenecek, İslam davası sizlerin omuzlarından yükselecektir.”